Antalya Gezi ve Seyahat Rehberi

Antalya körfezinin kuzeyinde yer alan Antalya, eski adıyla “Antalela”, en eski çağlardan beri bölge tüccarlarının uğrak yeri olarak olmuştur. Yunan sömürgesinden sonra Selçuklu Türkleri tarafından alınan şehir, İtalyan işgalinden sonra Anadolu Hükümeti’ne bağlanmıştır.

Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle birlikte şimdiki adıyla anılmaya başlanan Antalya, günümüzde Türkiye ve Akdeniz çanağının en gözde turizm destinasyonlarından biri olarak tanınmaktadır. Burası aynı zamanda Türkiye’nin en çok göç alan şehirlerinden biridir. Gazipaşa, Merkez, Alanya, Serik, Belek, Manavgat, Kemer, Kale, Kaş ve Finike şehrin en fazla turist alan ilçeleridir.

Denizi, bol güneşi, kumu, palmiyeleri, portakal bahçeleri, bulvarları ve dev turistik yatırımları ile turizmim anavatanı olarak bilinen Antalya, ekonomisiyle de bölge ve ülke ekonomisine yön verir. 2008 yılı itibari ile yaklaşık 800 bine varan nüfusu yaz turizmi ile adeta zirve yapar. Körfezleri, limanları, koyları, sahilleri yerli ve yabancı turist akınına uğrayan şehir, ekonomisine can verir.

Bölgede turizm dışında tarım ve hayvancılık da gelişmiştir. Türkiye seracılığında en fazla gelişen illerden biri olan Antalya’da meyvecilik ve zeytincilik de çok gelişmiştir. Antalya; muz, mandalina, portakal ve greyfurtun Türkiye’deki en önemli adreslerinden biri olarak bilinir.

Bölgenin örf ve adetlerinde Türkmen ve göçmen boylarının etkisi çoktur. Heybe, çadır ve kilimin bölge halkları açısından ayrı bir değeri ve önemi vardır. Herdem, zehir ve teke zortlaması en popüler oyunlarındandır.

Doğal, kültürel güzellikleri ve turistik değerleri kadar Antalya’nın mutfağı da meşhurdur. Domates civesi, Arap aşı, laba, külle, tandır kebabı, güleviz, hibeş, saç kavurma, turunç ve patlıcan reçeli en bilinen tatlarındandır.

Ünlü Antalya Plajları

Türkiye’nin en önemli turizm merkezi olan Antalya‘nın kıyılarının uzunluğu, girinti, çıkıntı dahil 640, düz hat 500 km’dir.Antalya‘nın batı kıyılarında dağların denize dik inmesi nedeniyle deniz derindir ve plajlar süreklilik göstermez. Ancak Kemer, Tekirova, Kumluca, Finike, Demre ve Kaş kıyılarında iyi olanaklı doğal plajlar vardır. Ayrıca Beldibi Plajları, Göynük Sahilleri ile Kemer, Tekirova, Olympos ve Kolindonya burnundan Ksantos‘a kadar olan sahillerde turizm için gerekli bütün tabii unsurlar bulunmaktadır. Konyaaltı ve Reşat Adası Plajlarıda Antalya‘nın batısında yer alır. İlin doğu kesiminde ise dağların denize paralel uzanması, dağlarla deniz arasında bir ova oluşumunu sağlamış, böylece Antalya‘dan başlayıp Side ve Gazipaşa yakınlarına kadar ince kumdan meydana gelen muhteşem plajlar olmuştur. Antalya otellerinin ve Antalya tatil köylerinin  en yoğun şekilde olduğu Lara, Karpuzkaldıran, Belek, Kundu plajları Antalya‘nın doğusunda yer alan plajlardandır. Bunun yanında Side otellerinde de kalabilirsiniz.

Antalya’da Mavi Bayrak ödüllü çok sayıda plaj mevcuttur. (Mavi Bayrak, Avrupa Çevre Eğitim Vakfı’nın (EEE) 1987’den beri yürüttüğü; deniz ve göl sularının temizliğini, kıyıların düzenini, plaj hizmetlerinin niteliğini yükseltmeyi amaçlayan bir kampanyadır.) Ülkemizde 1992’de Akdeniz kıyılarımızda başlatılan kampanya çalışmaları, Avrupa Çevre Eğitim Vakfı üyesi Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından yürütülmektedir.

Antalya‘daki ince kumlu doğal plajlar ve güzel manzaralı koyların yanı sıra mart-aralık aylarında iklimin ve deniz suyu sıcaklığının uygun olmasıyla devam eden deniz mevsimi bölgenin turizm potansiyelini arttırmaktadır.

Antalya’da Gezilecek Yerler

Antalya Kaleiçi

Surlardan günümüze şehrin içindeki birkaç burç ile Hadrian Kapısı ve yanındaki kuleler, limana bakan büyük kule ve liman surlarının bazı parçaları kalabilmiştir. İki surdan biri yat limanını, diğeri şehri at nalı gibi kuşatır. Kale Kapısı Meydanı’nda ayakta kalan kulelerden birisi saat kulesi olarak kullanılmaktadır. Surların kente girişi sağlayan dört kapısı vardır. Kaleiçi bugün Antalya’nın “Tarihi Çekirdek Kenti” olan ve “Kaleiçi” adıyla tanınan semti büyük bir kısmı yıkılmış ve yok olmuş iki surla çevrilidir. İç sur, yarım daire şeklinde yat limanını kuşatır. Restorasyon çalışmaları sonucunda Kaleiçi, pansiyonları, barları, çarşısı ile turizm merkezi haline gelmiştir. Liman ise yat limanı olarak düzenlenmiştir. Keleiçi restorasyon çalışmalarından dolayı Turizm Bakanlığı’nı 28 Nisan 1984 de FİJET tarafından Altın Elma (Turizm Oskarı) ödülü verilmiştir.

Düden Şelalesi

Antalya’ya yaklaşık 7 km, Varsak Belediyesi’ne 1 km mesafede cennetten akan bir doğa harikasıdır. Düden Şelalesi Antalya’nın en güzel şelalelerinden biridir. Dünyanın dört bir yanından Düden Şelalesi’ni görmek için turistler akın akın Antalya’ya gelmektedir. Şelalede bir de mağara vardır. Bu mağara, şelaleyi daha güzel yapmaktadır. Düden Şelalesi, bu mağaradan 10 km sonra başka bir güzelliği daha Lara’dan Akdeniz’e dökülerek bir kez daha insanlara güzelliğini göstermektedir.

Hadrianus Kapısı

Zamanımıza kadar yanlarındaki iki kule ile sağlam kalan tek kapı Üçkapılar veya diğer adı ile Hadrianus Kapısı olup, Pamphylia’nın en güzel kapısıdır. M.S. 130 yılında imparator Hadrianus’un Antalya’ya gelişi onuruna yapılan kapı, sütunları hariç, tamamen beyaz mermerden yapılmıştır. Oyma ve kabartmaları olağanüstüdür.

Eski Antalya Evleri

Yazların çok sıcak ve kışların ılık geçtiği Antalya’da evlerin yapımında soğuktan çok, güneşi önlemeye ve serinlik sağlamaya önem verilmiştir. Gölgeli taşlıklar ve avlular hava akımını kolaylaştıran özelliklerdir. Depo ve hol görevi yapan girişi ile üç kat üzerine kurulmuştur.

Kesik Minare

Yapı elemanları incelendiğinde camiinin geçmişinin İ.S. II.yüzyıla kadar uzandığı görülür. Bulgular yapının, İ.S. V. yüzyılda mevcut antik bir tapınak üzerine Bazilika olarak yapıldığını göstermektedir. II. Beyazid’in oğlu Sultan Korkud tarafından cami’ye çevrilmiş ve yapıya bir minare eklenmiştir. Minare’nin ağaç kısmı XIX. yüzyılda çıkan bir yangında yanmış ve ozamandan beri Kesik Minare adı yerleşmiştir. Halen harap bir durumda olan eser kullanılmamaktadır. Fakat ziyaretçilere aynı yapı içinde Antik Bizans ve Selçuklu yapı unsurlarını sunma yönünde eşine ender rastlanır bir kalıntı olarak hizmet vermeye devam etmektedir.

Karaalioğlu Parkı

Antalya Büyükşehir Belediye Binası’nın önünden yaklaşık 7000 metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan parkın üç yönden girişi bulunmaktadır. İlimizin en eski parkıdır. 1940′lı yıllarda Haşim İşcan’ın belediye başkanlığı sırasında ana planı Perge Antik Kenti’nden alınarak düzenlenen parkta 120 çeşite yakın bitki türü vardr. Karaalioğlu Parkı, sıcak iklime has nadide çiçek ve ağaçları, beton yol ve miradorları, gazinoları ile Antalya’nın en şirin yeridir. Parktan seyredilen Antalya körfezi ve karşıki sarp, karlı Beydağları günün her saatinde başka başka renk alan bir tablo gibidir. Parkta ayrıca wc, çocuk bahçesi, çocuklar için eğitim alanı, çay bahçeleri vardır.

Antalya Müzesi

Antalya Müzesi 28 Mart 1919 yılında öğretmen Süleyman Fikri Erten tarafından 1. Dünya Savaşı’ndan sonra bölgeye gelen işgal güçlerinin yağmasından kurtarılan eserlerin korunması amacıyla kuruldu. 1937 Yılından sonra Yivli Minare Camii müze olarak kullanıldı. Bölgede yapılan kazılarda yeni yeni eserler bulundu. Eski uygarlıkların kalıntıları bir bir toprak üzerine çıkarılıp sergileniyordu. Bugün Konyaaltında bulunan ve çağdaş bir anlayışla düzenlenmiş Türkiye’nin en büyük müzelerinden biri olan Antalya müzesinde 13 teşhir salonu ve açık hava galerisi vardır. Kapladığı alan 7.000 metre kare olan müzede sergilenen eser sayısı 5.000 kadardır. 25.000 – 30.000 kadar eser ise müzede sergilenmeden korunmaktadır.

Aqualand ve Dolphinland

Antalya Beach Park içinde yer alan Aqualand ve Dolphinland 48 dönüm arazi üzerine kuruludur.Antalya’nın en büyük su kaydıraklarına sahip olan Aqualand’da 14 kaydırak, jakuzi bar ve dalga havuzu bulunuyor. Yemyeşil bir bahçeye de sahip olan mekanda, havuzda eğlendikten sonra çimlerde güneşlenmek mümkün. Dolphinland Gösteri Merkezi ise sahip olduğu iki yunus balığı, iki beyaz balina ve iki deniz aslanı ile çok eğlenceli şovlara sahne oluyor. Ukrayna’dan gelen eğitimli hayvanlarla birlikte yüzmek de mümkün.

Termessos Antik Kenti

Antalya çevresindeki antik kentlerin en ilginçlerindendir. Toros Dağları üzerinde 1050 m. yükseklikte kurulmuş bir Pisidya kentidir. Termessos Ulusal Parkı içinde bulunması ve koruma altında tutulan çok sayıda bitki ve hayvan türü ile birarada bulunup eşine az rastlanır bir sentez oluşturması ayrı bir özelliğidir Termessos’un. Antalya-Burdur karayolunun 11. km.’sinden Korkuteli yönüne dönüldüğünde 14 km. sonra Termessos işaret levhası görülür. Buradan Termessos’un uzaklığı 9 km.’dir. Termessos’u gezmek için biraz zaman ve biraz da yürümeyi sevmek gereklidir. Çünkü kent tamamen dağlık ve engebeli bir alanda kuruludur.

Karain Mağarası

Antalya’nın 30 km. kuzeybatısında eski Antalya-Burdur karayoluna 5-6 km. uzaklıkta bulunan Yağca Köyü sınırları içinde bulunur. İnsanlık tarihinin başlangıcındaki süreç içinde mağara, alt Yontmataştan başlayarak, orta ve üst Yontmataş evreleri, Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç gibi Protohistorik Çağlarda ve Klasik Çağda insanlar tarafından sürekli bir biçimde iskan edilmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak da yaklaşık 11 m. yi bulan kalın bir kültür dolgusu içermektedir. Ancak mağaranın en uzun süren ve en önemli iskanı Paleolitik (Yontmataş Çağı) ile ilgilidir. Klasik dönemlerdeki kullanım daha çok Adak Mağara (tapınak) niteliğinde olup, mağara alnı ve dış duvarları üzerinde Grekçe kitabe ve nişler bulunmaktadır. Karain Mağarasında yapılan kazalarda elde edilen arkeolojik buluntular, Antalya Müzesinde ve mağaranın hemen yakınında bulunan Karain Müzesinde sergilenmektedir.

Ariassos Harabeleri

Ariassos, Antalya’nın kuzeybatısında bulunan Taurus Dağlarındaki dar, taşlık bir vadide kurulmuştur. Ariassos’a ait bulunan en eski madeni para M.Ö. birinci yüzyıla aittir. Bir yüzünde Zeus’un başı bulunan bu paraların diğer yüzünde de kambur bir boğa görülür. Strabo, diğer kaynaklarda Areassos ve Ariassos olarak da geçen şehirden Aarossas olarak bahseder. Yıkılmış birkaç Helenistik duvar dışında diğer tüm kalıntılar Roma ve Bizans dönemlerine aittir. En iyi korunmuş yapı, ortadaki kemeri daha yüksek ve geniş olan üç kemerli zafer takı şeklindeki şehir kapısıdır. Kemerler taş kaideler üzerinde yükselir. Siteye, bu kapıdan geçilerek doğu-batı yönünde uzanan sütunlu caddeden geçerek girilir. Bu caddeye, Bizans döneminde ne için yapıldığı bilinmeyen ve dokusunu tamamen bozan bir çok yapı dikilmiştir. Bugün sadece birer taş yığınına dönüşmüş olduklarından diğer ana binaların özellikleri belirlenememiştir.

Alışveriş

Antalya yöresinde el sanatlarının pek çok çeşidiyle karşılaşabilirsiniz. Çuval, heybe kilim ve seccade gibi dokuma sanatları Antalya’ya göçebe Türkmen kültüründen miras kalmıştır. Yakınlarınızı sevindirmek istiyorsanız bu dokumlar Antalya’yı yansıtan en uygun hediye seçeneği olabilir.

Antalya’nın her türlü meyve ve sebzeden yapılan leziz reçellerinin tadı damağınızda kalacak. Şehirden ayrılırken yanınıza bir iki kavanoz reçel almanızı tavsiye ederiz.

Yiyecek – İçecek

Antalya, sahip olduğu tarihi zenginliği, mutfak kültürüne de yansıtabilmiş bir şehir. Akdeniz, Yörük, Ortadoğu, Girit mutfaklarından lezzetlerin hâkim olduğu Antalya, turizmin gelişmesi ve göçlerle birlikte hem dünya hem de Türk mutfağından her türlü lezzetin bulunabildiği bir kent haline gelmiş.

Kuşkusuz bu mutfağın lezzet kaynağı Antalya’nın verimli toprakları, yaylalarıdır. Turunçgiller, tahin, keçi eti ve sütü Antalya yemeklerinde yoğun olarak kullanılıyor. Şehrin, tadına bakılması gereken lezzetlerini de şöyle sıralayabiliriz: Piyaz, kölle, hibeş, cive, kabak tatlısı, kulaklı çorba ve 1001 çeşit Antalya reçeli.

Gece Hayatı

Renkli gece hayatıyla bilinen özel bir yer Antalya. Liman ve marina çevresine dizilmiş gece kulüpleri ve diskolar; rock, tekno ve hip hop müziklerini sevenler için doğru noktalar olabilir. Kaleiçi sokaklarında ise ufak rock barlarda ve dans gösterilerinin sabaha kadar sürdüğü kulüplerde eğlenebilirsiniz.

Konaklama

Antalya’da konaklama konusunda Türkiye’nin en geniş yelpazesine sahip ilidir. Özellikle turizmin başkenti olması sebebiyle 5 yıldızlı oteller ve 1. sınıf tatil köylerini bu bölgede tercih edebilirsiniz. Eğer tatilinizi Antalya merkeze yakın bir lokasyonda geçirmeyi planlıyorsanız Akra Barut Hotel sizin için iyi bir tercih olabilir.

Akra_Barut_Hotel
Akra Barut Hotel

Falezlerin üzerinde muhteşem bir konuma sahip olan otelde pek çok sağlıklı yaşam programıyla Türkiye’de 3 lokasyonda hizmet veren The Life&co Sağlıklı Yaşam Merkezi ise benzersiz bir resort deneyimi yaşamak isteyenleri bekliyor.

Akra Health Club içindeki kapalı yüzme havuzu, dinlenme odaları, buhar odası, masaj odaları, cilt ve bakım odaları, terapi odaları ve Türk hamamıyla muhteşem bir yer. The Life&Co da sunulan ‘Sağlıklı Yaşam Konsepti’ ise son teknoloji ‘Technogym’ ile donatılmış Fitness Club ile tamamlanıyor.

akra-barut-kahvalti-1024x768
Akra Barut Kahvaltı

Otel bünyesindeki ana restoran, şık ortamda kaliteli yemekler sunan restoran, brasserie, havuz bar, lobi bar, snack bar ve pastahanede çeşitli Türk ve dünya lezzetlerini tadabilirsiniz.

Antalya’daki Önemli Festivaller

Antalya Altın Portakal Film Festivali

Antalya, pek çok kültürel etkinliğe ve festivale ev sahipliği yapıyor. Bunların en önemlilerinden biri de Antalya Altın Portakal Film Festivali. 1950’li yılların ortalarında, Aspendos tiyatrosunda düzenlenmeye başlayan konserler ve tiyatrolar festivalin çıkış noktasını oluşturdu. İlki 1964 yılında düzenlenen festival bugüne kadar her sonbahar Türk ve dünya sinemasının ünlü yüzlerini ve sinemaseverleri ağırlıyor.

TÜBİTAK Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenliği

2011’de ondördüncüsü düzenlenecek olan TÜBİTAK Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenliği gök bilimine ilgi duyanlar tarafından sabırsızlıkla bekleniyor. Temmuz ayında gerçekleştirilen festival kapsamında, gök cisimleri, supernovalar, dünya dışı yaşam gibi konularda seminerler düzenleniyor ve ziyaretçiler teleskopla uzmanlar eşliğinde gözlem yaparak gökyüzünü keşfediyor.

Uluslararası Antalya Caz Festivali

Uluslararası Antalya Caz Festivali, akustik ve tarihi yapısıyla misafirlerine muhteşem bir atmosfer sunun Aspendos Antik Tiyatrosu’nda, temmuz ayında gerçekleştiriliyor. Dünyaca ünlü sanatçıları ağırlayan bu sahne, here sene caz severlerin buluşma noktası oluyor.

Yeşilyayla Güreşleri

Elmalı’da gerçekleştirilen Yeşilyayla Güreşleri, Antalya’nın bir kültür şenliği olarak devam ediyor ve konuklarına coşkulu anlar yaşatıyor. En köklü spor organizasyonlarından biri olan Yeşilyayla Güreşleri’nin 2011 yılında 659.’su düzenlenecek.

Uluslararası Antalya Kum Festivali

Kum heykel sanatına olan ilginin giderek artmasıyla birlikte Uluslararası Antalya Kum Festivali de şehrin en önemli kültür sanat etkinlikleri arasındaki yerini aldı. Bu festivale katılmak için dünyanın dört bir yanından gelen sanatçılar sadece kum ve su kullanarak eşsiz heykeller yapıyor. Sergi alanında geceleri yapılan ışık gösterilerinin de mayıs ve kasım ayları arasında süren festivale büyülü bir atmosfer kattığını ve ziyaretçilere görsel bir şölen yaşatığını söylemeliyiz.

Antalya Ulaşım

Turizmin başkenti Antalya’ya İstanbul’dan Metro, Ulusoy, Varan, Pamukkale ya da Kamil Koç gibi firmalarla ulaşabileceğiniz gibi Pegasus, Türk Hava Yolları, AtlasGlobal ve Borajet gibi firmalardan da uygun fiyatlar biletler bulabilirsiniz. Eğer tüm bu firmaları tek tek dolaşmak istemiyorsanız Antalya uçak biletinizi uçak bileti arama motorları üzerinden de ulaşabilirsiniz.

Çok Gezen Çok Tozan, Az Biraz Deli, Biraz da Yazan Çizen, Ucundan Web Tasarımcısı, Çılgın bi Proje Canavarı, Aa Unutmadan Az Buçuk da Fotoğrafçı.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

uzakrota_logo - Kopya

Uzakrota Travel Summit is connecting the biggest companies with the brightest minds and professionals of the travel industry around the world.

Let’s Do It Together

Get subscribed today!