Cem Polatoğlu’nun Özbekistan Anıları

Bugün bu coğrafyada Türklerin, kimilerine göre Ötüken‘den Maverünnehir’e kimilerine göre Ergenekon‘dan Anadolu’ya geldiklerine delalet edilen bölgeden, yani Özbekistan’dan İPEK YOLU izlenimlerime başlayacağım.

Özbekler 1993’te Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte bağımsızlığına kavuşmuş. O günden beri başlarında İslam Kerimov var. Dile kolay, 20 senedir başta. Azerbeycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdi Muhammedov gibi Kerimov’da yörenin, ülkesi ile adı özdeşleşen liderlerinden. Bir kez başa gelmeye görsünler, koltuğu bırakmaları mümkün değil. Ölseler de oğullarına geçiyor payitaht.

Peki,  buralarda demokrasi var mı? Adı var.
Buralarda seçim var mı? Var, göstermelik.
Muhalefet var mı? Var, fasulyeden.

Bağımsızlıklarından sonra hem biz Türkler hem de Özbek ve diğer Türk Cumhuriyetleri karşılıklı büyük fırsatlar tepmişiz. Bugün bunu çok daha iyi anlıyoruz. Adamlar bağımsızlıklarına kavuşunca bizleri yani Türkiye’yi ve Türkleri bir ağabey gibi görmüşler. Bizden ne para istemişler ne de pul. Sadece onlara yol göstermemizi, ağabeylik yapmamızı istemişler. Karşılığında ise bize ticaret kapılarını sonuna kadar açmışlar. İş vermişler, arsa vermişler, ihale vermişler. Ama biz ne yapmışız? Önce tarikatları salmışız başlarına. Onlar da birbirleri ile sertlik ve muhafazakarlık yarışına girmişler. Çocuklara, annelerinin, kız kardeşlerinin başlarını örtmeleri, babalarına içki içmemeleri, namaz kılmaları için baskı yaptırmışlar. 5 vakit namaz kılmayanın yolu cehennem yoludur gibi telkinlerle çocukların aileleri ile aralarını açmışlar. Bu duruma tepki duymuş aileler ve yetkililer. Çekmişler çocukları tarikatlardan. Liderlerini de Türkiye’ye geri yollamışlar.

Bazı Türk siyasiler ise, Özbekistan siyasetine parmak, hatta çomak sokmaya kalkışmış. Kendine daha yakın kişileri seçtirmek için halen Türkiye’de geçerli olan “ali-cengiz” oyunlarını buralarda da uygulamaya kalkmışlar. Yine bazı işadamı kılıklı kötü niyetli tüccarlarımız daha ilk batında tokadı basmış ve saf Özbek halkını dolandırmış. Çürük, kalitesiz, günü, modası geçmiş malları buralara doldurmuş, hatta devletten ihale için milyonlarca dolar ödenek alıp yolu, barajı, inşaatı yarıda bırakıp kaçanlar olmuş. Tabi, elalemin karısına, kızına sarkanlar da burada şehir efsanesi haline gelmişler. Bu nedenlerle buralarda Türk dendi mi herkes bir adım geri atar olmuş.

Kanımca, bizlerin buralarda ki soydaşlarımıza öncelikle “Türk oldukları için” yaklaşım göstermemiz gerekirdi. On binlerce yıldan beri bizimle akraba olan bu güzel halka, daha bir kaç yüz yıl evvel kabul edilen dini refere ederek; önce Müslüman sonra Türk’üz denirse adamlar da elbet “hop dur bakalım” derler. “Biz, önce Türk’üz“. Binlerce senelik geleneklerini küt diye yıkmaya çalışıp, halen bizde bile kabul görmeyen örfleri dayatırsan olacağı budur. Kapının önüne koyalar adamı.

Siyaseti burada bırakalım, haddimizi aşmadan işimize bakalım;
Özbekistan’da Taşkent, Buhara, Semerkand, Şehr-i Sabz ve Khiva şehirlerini gezdik. Bu şehirlerin ve ören yerlerinin detaylarını her yerden bulabiliriz. Ancak Özbekistan’da gözüme çarpan bazı hususlar var. Bunları paylaşmak istiyorum.

  • Turistle yeni tanışan bu ülke, anlaşılamayan bir zihniyetle, “Yabancılar fakirliğimizi görmesin” diyerek şehirlerinde ki fakir mahallelere boyu 3, 4 metreyi bulan duvarlar çekmiş.
  • Ülkede, paradan birkaç sıfır atmaya ihtiyaç var. 100 dolar bozduruyorsunuz, verilen paraları orta boy bir çuvala koymak zorunda kalıyorsunuz. Gazoz içseniz, elinizi torbaya sokup bir avuç para vermek zorunda kalıyorsunuz.
  • Mezar taşlarının hepsi resimli. Bu, Ruslardan kalma bir adet.
  • Bizim Nasrettin Hoca’nın kökeni burası olduğunu iddia ediyorlar. Ancak Hoca’nın buralarda eşeğe ters bindiği falan yok. Bize gelince tersi dönmüş. Şaşırmadım. Aslında Özbeklerin, Hocanın Anadolu’ya geldiğinden haberleri dahi yok. Acaba bir “apartma” durumları mı var? Varsa kim kimden apartmış, bir bilene danışmak lazım. Çünkü fıkraları da birbirinin benzeri.
  • Kerem ile Aslı da bizim diyorlar. Yalansa günahları boynuna.
  • Ünlü Türk matematikçimiz Ali Kuşcu Semerkant’da Türk Matematikçi ve gökbilimci Uluğ Bey’in yanında yetişmiş.
  • Özbek’lerin övündükleri tüm tarih Timurlenk dönemine ait. Biz ise Timurlenk’in Ankara savaşında (1402) Yıldırım Beyazıt’ı esir almasını bir türlü hazmedemeyiz.
  • Algoritma sözcüğü de Özbek bilgin Al-Harazm’den geliyor. Sıfırı da o bulmuş.
  • Ünlü Türk filozofu İbn-i Sina da buradan (Khiva’dan) çıkmış. En güzel Türkçe de Khiva’da konuşuluyor.
  • Kocaların kadına verdiği değeri ona yaptırdığı “altın diş” sayısı ile ölçülüyor. Erkekler de seviyor altın diş’i.
  • Bugünlerde Özbekistan’da iş yapan yabancıların tek derdi para kazanmak değil, kazandıkları parayı döviz cinsinden yurtdışına çıkarabilmek. Bu nedenle birçok yabancı kuruluş, şirket ülkeyi terk etmiş.
  • Tuvalet, Hijyen v.s. arayan buralarda zorlanır. İpek yolu deyip 8-10.000 TL veren tüm müşterilerimiz dağa taşa ……  . Otobüsün sağ tarafı kadınlara sol tarafı erkelere mahsus açıkhava Taharathanesi (Özbekçesi böyle). Zamanla alışıyor insan. Hatta meşgulken muhabbet bile ediyorsunuz. Yapacak bişi yok

Nereleri gezdik;

Buhara‘da; Medrese Lyabi-Khauz (Leb-i Havz), Kalyan Camii ve Minaresi, Bolo-Khauz Külliyesi, Eyüp Çeşmesi, İsmail Samani Mozolesi, Emir Konutu, Buhara Tarih Müzesi, Mohi Khossa (Hoca), Emir Alimhan Yazlık Konutu, İmam El Buhari Türbesi

Semerkand‘da; Afrosiab Müzesi, Ulugbey Medrese-Rasathanesi, Şah-ı Zinda Merkezi, Bibi Hanım Türbesi, Registan Meydanı, Gur-Emir Mozolesi, Siabsky Pazarı, takiben UNESCO Dünya Kültür Mirası Şehr-i Sebz
Taşkent‘te; Timur Han Meydanı, Timur Tarih Müzesi, Navoi (Ali Şir Nevai) Tiyatrosu, Chorsu (Çarşı) Pazarı.
Khiva; Bu şehir, özgün mimarisi, cami ve medreseleriyle başlı başına bir değer.

Detaylar;

Cengiz Han’ın torunu Batu Han tarafından 1227’de kurulan Altın Orda Devleti’nin başına 1313 tarihinde 9. han olarak gelen Özbek Han’ın adını taşıyan Özbekistan, 1991’de Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazanmış Türk lehçelerinden Özbekçe konuşan bir devlet. Özbekistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kırgızistan, Türkiye ve Türkmenistan ile birlikte günümüzdeki yedi bağımsız Türk devletlerinden biridir. Denize kıyısı olmayan ülkenin komşuları kuzeyde ve batıda Kazakistan, doğuda Kırgızistan ve Tacikistan ile güneyde Afganistan ve Türkmenistan’dır. 447.400 km2’lik bir yüz ölçümü bulunmaktadır. Nüfusu 30 milyondur. Kişi başına düşen milli gelir 3.000 dolardır. Para birimi ise : Som. Etnik dağılıma gelince; Özbekler %80, Ruslar %5.5, Tacikler %5’lik orana sahiptir. Nüfusun büyük çoğunluğu Müslüman’dır (Sünni). Ülkede %3.5 oranında Ortodoks nüfus yaşamaktadır.

Kaynak: Cem Polatoğlu

Çok Gezen Çok Tozan, Az Biraz Deli, Biraz da Yazan Çizen, Ucundan Web Tasarımcısı, Çılgın bi Proje Canavarı, Aa Unutmadan Az Buçuk da Fotoğrafçı.

2 Comments

  • Önce türk sonra müslüman mı? O zaman önce insan sonra Türk? Bu durumda Türklüğün de kıymeti kalmıyor! Kırgızlar, Kazaklar Türkleri sevmez bile. Rus olduklarını iddia eder ve Rusyayı severler. Hani nerde Türklük? Hani önce Türklüktü?

    Bizi birleştiren şey dindir. Türklüktür diyen zır cahildir. Sen şarap içiyorsun, islamı yaşamıyorsun diye onlara öğretilenleri aşağılama hakkına sahip değilsin.

    Onlar 100 yıl boyunca komunizm altında ezildikleri için Türkiyeyi abi gördüler ve kapıları açtılar. Tekrar bizi islama özümüze döndürün diyorlar. Sen olaya ticari bakmışsın, siyasi bakmışsın. Halbuki hiçbir Türki devlet siyasi olarak ic islerine karışılmasını istemez. Bizim işimiz orada milleti özüne döndürmek. Sonrasını kendileri halleder zaten.

    Müslüman değilsen İslam ile ilgili yorum yapma. Bilmiyorsan bilene sor. Ölüm var unutma. Sana Türk müsün diye ne imam sorar ne azrail ne de sırat. Fena öperler adamı.

  • islamiyet bir kaç yüz yıl önce kabul edilmedi. 1000 seneden daha fazla bir süredir özbekler müslüman. sen bilmiyorsan bari insanları zehirleme

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

uzakrota_logo - Kopya

Uzakrota Travel Summit is connecting the biggest companies with the brightest minds and professionals of the travel industry around the world.

Let’s Do It Together

Get subscribed today!